Bicycle Diary from Seattle

Çarşamba, Aralık 13, 2006

Ovmac Corbasi

Merhaba,

Mis gibi un ve tereyag kokusu bana hep anneannemi hatirlatir. Un ve tereyag ile yapilacak bir suru yemek vardir herhalde ama benim gozumde canlanan anneannemin degimiyle "ovmac corbasi". Asli un corbasidir herhalde. Ben ise genelde anneanne corbasi derim kendisine :)

Suanda 85 yasinda olan tonton anneannemi gostermistim sizlere. Artik yerinden kalkamasa da gonlu bizimle birlikte buralarda gezmektedir.

Gecenler yine burnuma geldi bu koku ve daha once hic denemedigim corbayi yapmaya koyuldum. Goz karari unu dikdortgen bir kabin icine yokdum. Bu arada derin bir tencerede suyu (yine goz karari) kaynamaya terkettim. Unun kabin icine yayip uzerine elimle su serpip ovaladim. SAdece un goruntusu ortadan kalkip hafif puturlu bir gorunum alana kadar. Terkedildigine aldirmadan kaynamis suyun icine yavas yavas ovalanmis unlari ekledim. Yavas yavas karistirdim. Icine tuz ve bolca kuru ne de ekledikten sonra istedigim kokunun ilk bolumu tamamlanmis oldu. pisirme islemi bittikten sonra, bir tavada tereyagi eritip, birazcikta yakarak, bir parca da kirmizibiber marifeti ile pismis olan corbanin uzerine ekledim. Koku isi tamamdi, bakalim lezzet ne alemdeysi.... Ehhhh. fena degil, tutmaz yerini anneannemin yaptiginin ama olsun, nefsimiz koreldi. Kulaklarin cinlasin canim tontisim. Yok yok sinlamasin simdi orada gecenin bir yarisi uyanirsin sonra :) Saglicakla kalin....

Tamam dayanamadim fotografini cekmeden ictim yarisini minik kaplumbagama da birakmadim...

Salı, Aralık 05, 2006

Turk Mali

Merhabalar,

Bugun gelen bir e-mail beni ilkokul yillarima goturdu. Tarihini tam hatirlamiyorum ama ya sonbahar ya da kis oluyordu sanirim. Kendimize suslu ve gunun anlam onemine uygun kartondan sapkalar yapar, Yerli mali ne varsa gotururduk. Hala yapiliyor mu okullarda bilmiyorum ama gercekten bir bilinc olusmasina yardim ederdi. "yerli mali yurdun mali herkes onu kullanmali" slogani ile yiyip icer neler yetisiyormus memleketimizde onu anlatirdi ogretmenimiz. O zamanlar bize ogretilen "kendi kendine yeten bir ulkeyiz, tahil amabriyiz" hepsi geride kaldi. Ama bunu degistirmek yine kendi elimizde.

Burada yasarken insan kendi ulkesininkiymetini daha da iyi anliyor sanirim. Alisveris yaparken, ozellikle tekstil urunlerinde, pantalon, gomlek, havlu vb. ozellikle Turk Mali etiketlileri tercih ediyoruz. Neden kendi memleketimizde de aynisini yapmayalim.

Iste yukaridaki resim de, gelen e-mail'in bir sayfasi. Kucuk bir hareket buyuyerek ses getirebilir. Hep birlikte tekrar kendi urunlerini daha cok kullanan bir toplum olabiliriz.

Hepiniz saglicakla kalin.....

Pazartesi, Aralık 04, 2006

Ilk Lalem - 2001

Merhaba,

Yukaridaki resim benim ilk lale ebrum. 2000 ekim - 2001 mart arasinda Buyuksehir Belediyesinin Ebru kursuna katilmistim. Cok keyifliyli. Ebru bizim aile gelenegimizde var aslinda. Rahmetli amcam aslinda akademinden mezun bir grafikerdi. Hukuk fakultesini terkedip grafik bolumune girmis. Turkce hat yapardi. Bazen hatlarinin zemininde kullanmak uzere ebrularini da kendi yapardi. Teyzem de ...... ne desem bos. Teyzem eline ne alsa yapan bir kisidir. Sanirim Olgunlasma enstitusunden mezun. Dikis nakis ile baslayan sanatsal meraki , gozlerinin rahatsizlanmasi ile zorlasti. Ama bu teyzemi durdurmadi tabi, tezhip, hat, kumas boyama, ebru, kurdele isi, yagli boya vb. tum kurslari basari ile tamamladigi gibi, simdi bir cogunda hocalik yapiyor. Yani genlerimde var bir seyler. Aslinda amca ve teyzeye gitmeden once, babamin kalemi de cok kuvvetlidir. Ama sanirim bana onalrinki kadar kuvvetli gecmemis bu durum. Yine de ugrasiyorum bir seyler yapmak icin. Gecen yil Turkiye'den gelirken kardesim ebru malzemelri hediye etti bana. Boyalar buranin suyunu begenmediginden midir nedir pek tutmadi. Uzerinden bir yil gecti yakinlarda tekrar acacagim teknemi bakalim hayirlisi. Bir gelisme olursa haberdar ederim sizi :) Simdilik saglicakla kalin...

Cumartesi, Aralık 02, 2006

Tesekkurler Size, Ikonlarim Nerede?

Merhaba,

Simdi durduk yere niye ve kime tesekkur ettigi mi sorarsaniz bloggera habire bakim yapip onu bunu degistirip bugun her acisimda "Allahim bu ne" dememe neden olanlara. Bu aksam yine bir heves actim yazimi yazacagim yeni yazi yazdigimiz yedeki ikonlarin hepsi kaybolmus. Once acaba HTML de mi kalmis dedim ama degil... sonunda http://status.blogger.com/ adrese gidip ne yapacagimi okudum da hersey yerli yerine geldi. Eger sizde zaman zaman garip seyler oluyorsa bir deneyin bu linki. Belki cogunuz zaten biliyorsunuzdur. Ama ben bugun ihtiyac hasil olunca ogrendim :)


Neyse bugun yazacagim bu degildi tabiki. Yukaridaki resmi bugun NortBend Outlet Center' da cektim. Arabamizi park ederken gormemisim. Sanirim gunes tersten geliyordu. Dondugumuzde tam guzel dagin fototografini cekerken karsilastik bu agacla. Kupkuru dallari uzerinde yasamaya dair en guzel ornekti meyveleri. Salkim salkim olmus kuru dallara hayat katmislardi. Hayat suprizlerle doludur diye bosuna dememisler. Umutsuz kaldigimiz anlarda icimizde kipkirmizi bir meyve her zaman vardir, yeterki gormesini bilelim. Sevgi ile kalin.......

Cuma, Aralık 01, 2006

Cok Ihmal Ettim :(

Merhaba,

Biliyorum gercekten cok ihmal ettim bu bloggumu :( Sadece dogum gunu kutlama blogu gibi oldu. Ama ne zamandir degisik birseyler yapmiyorum. Ne taki, ne ebru ve ne de pasta borek... Ama gecenlerde yaptigim kurabiyelerin neden fotografini cekip koymadigimi dusununce, dun tekrar yapip fotograflarini da cektim. Tocam bu kurabiyeleri cok sevdi. Bakalim siz de begenecek misini?

Yagli Kurabiyeler (Best Ever Butter Cookies)
Iste malzemeler; (bu arada tarif Land-O-Lake yaginin icindeki tariflerden)

1 cup oda sicakliginda yumusatilmis Land o Lake yag-2 cubuk (yaklasik 225 gr yag)
1 cup seker (1 subardagindan biraz fazla)
1 yumurta
2 1/2 cup un (bizim olculerle yakalsik 3 bardak olur sanirim, ama yavas yavas dokerek kivamina bakin. cok sert olmayan bir hamur elde edeceksiniz)
2 yemek kasigi portakal suyu
1 cay kasigi vanilya (1 paket)
1 cay kasigi kabartma tozu
isterseniz limon kabugu rendesi

Once yag, seker ve yumurtayi yuksek hizda cirpin, sonra icine un, portakal suyu, vanilya ve kabartma tozunu ekleyip orta hizda terkar cirpin. Tarifte boyle diyor ama ben un disindaki tum malzemeleri elimle yogurup, sonra unu da ekleyerek tekrar elimle yoguruyorum. Hazirladiginiz hamuru 3 esit parcaya ayirip plastik torba ya da aluminyum folyaya sarip 2-3 saat buzdolabinda bekletin. Hamur 2 gun kadar buzdolabinda bekliyor. Denedim biliyorum :)
Firini 400F (200C) da isitin. Azicik unlanmis yuzey uzerinde 0,5 ya da 1 cm kalinliginda hamurunuzu acin. Yukaridaki resimde ben cesitli sekil vericiler kullandim. En buyugu ile yaptiginiz da 2 duzine ciktigini soyluyor, ama oldukca bereketli oldugunu soyleyebilirim. Yagli kagit serilmis tepsiye 2-2,5 cm araliklarla dizin. 6-10 dk kenarlari pembelesinceye kadar pisirin. Soguyana kadar tepside birakin. Kitir kitir lezzetli kurabiyeleriniz oluyor, Toca daha cok biskuviye benzetiyor :) Afiyet olsun...

Susledikten sonra da fotografini cekip ekleyeyim dedim. Cok guzel olmadilar ama olsun suslu susluler :D